Skolyoz; omurga eğriliği olarak adlandırılır.Eğri genellikle "S" veya "C" şeklindedir. Omurlar öne-arkaya, sağa-sola ve kendi eksenleri etrafında olmak üzere 3 eksende yer değiştirirler. Omurgadaki bu 3 boyutlu değişiklik; kas kuvvetsizliğini, postür bozukluğunu ve en önemlisi de solunum problemlerini (akciğer kapasitesinin azalması, solunum yetmezliği vb.) beraberinde getirir. Bundan dolayı erken tanı ve tedavi, çoğu hastalıkta olduğu gibi bu hastalıkta da son derece önemlidir.
Sağlıklı bir omurgaya arkadan bakıldığında tüm omurlar aynı eksen üzerinde olması gerekir iken; skolyozu olan bir kişide omurlar farklı eksenlerde ve rotasyona uğramışlardır. Sırtta, omuzlarda ya da gövdede herhangi bir asimetri var ise en kısa zamanda konunun uzmanlarına başvurulmalıdır. Gerekli tetkiklerden sonra omurların sapma açısı belirlenir. Sapma açısı (Cobb açısı) 10 derece ve üzerinde ise skolyoz tanısı konur. Ve vakit kaybedilmeden skolyozun tedavisine başlanmalıdır.
Skolyoz vakalarının yaklaşık% 65'i idiyopatiktir (nedeni bilinmeyen) ,yaklaşık % 15'i konjenitaldir (doğuştan gelen) ve yaklaşık% 10'u bir nöromüsküler hastalığa ikincil olarak ortaya çıkar. Skolyozun seyri kişiden kişiye göre değişmekle birlikte; ilerleyebilir (hızlı veya yavaş) ya da sabit kalabilir.
Skolyoz erken dönemde hastada belirti göstermeyebilir. Şikayet varsa bile çok az düzeydedir. Bu nedenle ya okul taramaları sonucu ya da herhangi bir nedenle çekilen röntgen grafilerinde tesadüfen tespit edilir. Aileyi hekime götüren ilk bulgu genellikle görüntü bozukluğudur. Nedeni bilinmeyen skolyozda ilk fark edilen bulgu bir omuzun diğerine göre daha yüksekte olmasıdır. Kürek kemiklerinde, meme seviyesinde, bel kıvrımlarında ya da gövdede asimetri ilk göze çarpan görüntü bozukluklarıdır. %40 olguda sırt ve bel ağrısı mevcuttur. 50 derecenin üzerindeki eğrilikler solunum sıkıntısına neden olabilir.
Schroth egzersiz tedavisi yöntemi ile belirli açılara kadar olan omurga eğrilikleri tedavi edilebilmektedir. Uluslararası düzeyde öğretilen bu yöntem ile özellikle 40 derecenin altındaki skolyozlarda korse kullanımı ile beraber ve 25 derecenin altında da korse kullanımı olmadan uygulanabilmektedir.
Skolyoz için özelleştirilmiş 3 boyutlu Schroth yöntemi başlıca; rotasyonel solunum,pelvik düzeltme,core stabilizasyon, doğru pozisyonlama, uygun mobilizasyon, masaj, stretch (germe) uygulamaları,simetrik farkındalık odaklı günlük yaşam aktivitelerini içermektedir.Rotasyonel solunum skolyozdan etkilenen göğüs kafesinin tekrar düzeltilmesi için kullanılır ve Schroth yönteminin en önemli yapı taşlarından bir tanesidir. Nefes tekniği, eğriliğin şekline ve yönüne göre özel olarak belirlenir.
Yetişkin dönem skolyozunda Schroth yöntemi vücut algısının iyileşmesinde ve ağrıların azalmasında etkilidir.Bu dönemde omurganın büyüme dönemi sona ermiştir ve kişiler özellikle ağrıdan çok yakınmaktadır. Ağrı var ise hekim tarafından tanı alınıp Schroth yöntemi, manuel terapi veya fizik tedavi programları birlikte planlanarak tedavi yapılır.
Skolyozda erken tanı ve tedavi çok önemlidir. Birçok skolyoz ilerlemeden tespit edilirse cerrahiye gerek kalmadan Schroth yöntemi ile tedavi edilebilmektedir.
Bilimsel literatürdeki klinik çalışmalar Schroth yönteminin eğriliğin ilerlemesini durdurabileceğini, azaltabileceğini, cerrahi gereksinimini ve ağrıyı azalttığını, vital kapasiteyi arttırdığını göstermiştir.