Öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu hafta, yakın zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilmiş olan, #yeni varlık Barışı düzenlemesi ile yurt içi ve yurt dışındaki varlıkların (altın, döviz, menkul kıymetler vs..) bildirimi ve beyanla kayıt içine alınmasına imkan tanıyan düzenleme hakkında sizlerle bildiklerimi paylaşmaya çalışacağım.
Hepimizin malumu, 30 Haziran 2022 de sona eren “Varlık Barışı” Mecliste alınan kararla 31 Mart 2023’e ertelendi. Ülkemize, milletimize hayırlı olsun.
Bu Varlık Barışının çok önemli olduğunu belirtmek istiyorum. Detaylı görüşlerimi sizlerle paylaşacağım.
İçerik olarak; Yurtdışı varlıkların 30 Eylül 2022 tarihine kadar yapılan bildirimlerde yüzde 1, Aralık 2022 sonuna kadar bildirimlerin yapılması halinde yüzde 2, Ocak ve 31 Mart 2023 arasındaki bildirimlerde ise % 3 vergi ödeneceği kararının alındığını görüyoruz.
Tabii ki Yurtdışından getirmiş olan varlıkların, banka ve aracı kurumlarda açılacak olan hesaplarda bir yıl tutulmasıyla, bildirim esasına almış olan vergiler iade edileceği de düzenlemede var.
Yine bu varlıkları ülkemize yani Türkiye’mize getirilebilmesi noktasında, vergi mükellefi veya Türk vatandaşı olma şartının olmadığı, uygulamada bu düzenlemeden herkesin faydalanabildiği,
Söz konusu düzenlemede; Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, kayıtlarında yer almayan söz konusu varlıkları ve taşınmazları vergi dairesine beyan edecekleri değerler üzerinden de azami yukarıda arz ettiğim üzere, azami Yüzde 1 vergi ödeyerek kayıt altına almış olacakları, vergi barışı bildirim ve beyanları hareketlerinden dolayı, vergi incelemesi ve vergi tarhiyatının yapılmayacağını bilmenizi isterim.
Özellikle Meclis tatile girmeden önce böyle bir kararın alınması, kanaatimce çok yerinde bir düzenleme olduğu,
Peki, bu Varlıkların Barışı ne demek oluyor? Nasıl oluyor? Sorusunu sorabilirsiniz. Mali Müşavir uzmanlık alanıma istinaden şunu söyleyebilirim ki; Sermaye şirketleri veya vatandaşlar ülkede kazanmış oldukları dövizleri, altınları, paraları Menkul Kıymetler ve Sermaye Piyasası araçlarını bir şekilde yurtdışına argo deyimle kaçırmışlar veya götürmüşler ise, Devlet Barış elini uzatıyor ve diyor ki gelin uzlaşalım, gelin barışalım, bu yurtdışına kaçırmış olduğumuz bize ait olan varlıkları getirin ve sizlerle sulh olalım. Bunları Kanuni bir hale dönüştürelim kayıt altına alalım diyor.
Yukarıda izah etmiştim. Düzenlemeyi somutlaştıracak ve pratikleştirecek olursak; yurtdışındaki altınını veya dövizini, 1 yıl boyunca bankada tutan şirket veya vatandaştan vergi alınmayacak, yani ödediği vergi kendisine geri iade edilecek.
Neden varlıkların ülkemize getirmesi bu kadar önemli? Çünkü hakikaten bizim kendi varlığımız dediğimiz altınlarımızın, dövizimizin dışarıda olmasının bir anlamı yok, uluslararası alanda finansal anlamda bir bilgi paylaşımı söz konusu olduğunda, Büyük ihtimalle, bu konuda ülkemize; bu varlıkların yani büyük paraların, altınların, menkul kıymetlerin akışının yaşanacağını şimdiden söyleyebilirim. Buda Türk Lirasının itibarının yeniden şahlanması demektir. Hayırlı olsun..
Özellikle muhalefet kanadında Türk ekonomisine yönelik katkı sağlayacak bu akışın, rahatsızlığını yaşayan bir takım siyasetçiler var. Gönül ister ki sevinsinler, insan ülkesinin menfaatlenmesini, güçlenmesini istemez mi? Birileri istemiyor demek ki! Varsın ülkemizin hayrına yapılacak olan hususlarda onlar rahatsız olsunlar, ama biz de ülkemiz için milletimiz için yapılacak olan her bir hamle için, yatırım için sadece seviniriz ve buna vesile olanlara da teşekkür ederiz.
Üretim başta olmak üzere, Yurtdışı ve yastık altı varlıklarımızın ekonomiye, kayıt altına alınmasıyla kazandırılması neticesinde; doların ateşinin düşeceğine, akaryakıt fiyatlarında pozitif anlamda bir düşüş yaşanacağına dolayısıyla; mutfağa, piyasaya, ekonomiye pozitif yansıyacağına, Yüksek enflasyon denilen fiyat artışlarının düşmesine, maliyetlerin minimize olacağına kalben inanıyorum. Ülkemiz her zamankinden daha güçlüdür. Gün birlik ve beraberlik günüdür.
Söz konusu #Türkiye ise gerisi teferruattır diyoruz. Hürmetle..