Bir zam yağmurudur sürüp gidiyor ülkede…

Ekmeğe, mazota, benzine, ulaşıma, gıdaya, kıyafete ve yemeğe kısacası hayata zam. Kemal Sunal’ın filmine döndük resmen bu gün neye zam geldi diye bekliyoruz. Evdeki hesap çarşıya uymuyor maalesef evde akşamında yaptığınız alışveriş listesini sabah çarşıda değişmiş buluyorsunuz, akşamdan sabaha fiyatlar değişim gösteriyor. Normal uygulanan zamlar haricinde zamları bahane edip kendi içinde fiyatları yükseltenlerde var işte bunların tespit edilip ciddi şekilde cezalandırılması gerekiyor. Zam muhabbetine dönecek olursak, insanlar artık ekonomik güçsüzlüğün verdiği sorunlar nedeniyle maalesef ciddi bir şekilde psikolojik olarak etkilenmektedir. Evde çocuğuna meyve alamayan, çocuklarının okul masraflarını denk getiremeyen, kışın gelmesi ile ailesine kışlık alışveriş alamayan insanlar ciddi şekilde psikolojik bunalım yaşamaktadır. Yaşanan zamlarla ay başını denk getirecek diye mutfak masrafından kısmak isteyen günlük ihtiyacı olan vitamin ve proteini karşılayamayan insanların yaşadığı fiziksel sorunlar var tüm bunlar ciddi bir şekilde çeşitli hastalıklara dönüşüyor. Zamların işte maalesef bu yönleri de bulunuyor yoksa birkaç kuruş arttı deyip geçiştirmek kolay, bunun ekonomik dışında psikolojik, sosyolojik ve fiziki yansımaları bulunuyor buda hastanelere, hastalıklara, aile içi huzursuzluğa toplumda öfkeye sebebiyet veriyor. Zam yaparken yetkililerin bunları ciddi bir şekilde değerlendirmede bulunması gerektiğinin farkındadır umarım, böyle giderse bu durum toplum içinde ciddi sorunlara gebe.