Akıllı Şehir, çok paydaşlı, katılımın olduğu, belediye odaklı, ortaklık temelinde BİT tabanlı yani bilgi ve iletişime dayalı çözümler ile vatandaşın sorunlarını çözme yaklaşımını benimseyen şehir demektir.
Ekosistem varlıklarına yani Canlının içinde bulunduğu doğal ortam; canlı yaşamına destek sağlayan, -canlı ve cansız tüm varlıkların oluşturduğu- sınırları belli doğal çevreye sürdürülebilir, müreffeh ve kapsayıcı bir gelecek sunmak için fiziksel, dijital ve insani sistemlerin yapılandırılmış bir çevre ile etkin bütünlüğünü sağlamak, uyumunu ve ahengini korumaktır.
Akıllı Şehir modelini; Şehrin planlamasını, yönetimini, inşasını, akıllı hizmetleri kolaylaştıracak Nesnelerin İnterneti, Bulut Bilişim, Büyük Veri ve entegre Coğrafi Bilgi Sistemleri gibi yeni nesil bilgi iletişim teknolojilerinin uygulandığı yeni bir kavram ve yeni bir model olarakta tanımlayabiliriz.
, mevcut ve gelecek nesillerin ekonomik, sosyal, çevresel ve kültürel ihtiyaçlarını Akıllı ve sürdürülebilir şehir gözetirken; yaşam kalitesini, şehircilik hizmet sunumunun verimliliğini ve rekabet gücünü artırmak için bilgi ve iletişim teknolojilerini ve diğer araçları kullanan yenilikçi bir şehirdir.
Aslında Akıllı şehir ile kastedilen; şehirlerin geleneksel olarak kullandıkları yönetim anlayışını dönüştürme hedefidir.
Teknik bir konu gibi duruyorsa da, artık bizler Bilimin ve teknolojinin zirve yaptığı bir çağda yaşıyoruz. 5G sürecini yaşıyoruz. Her an birbirleriyle iletişim içinde olan arabaların, cihazların, yolların, binaların ve hattaki şehirlerin olduğu bir zaman dilimi..
Akıllı Şehirlerin en önemli özelliklerinden birisi de Akıllı Kentsel Ulaşım Ağına sahip olmaları.
Şehrin her tarafı sensörlerle, kameralarla döşenmiş ve istenildiği an bilgi alınabilmekte..
Bu akıllı yönetim tarzıyla tabiki çözümlerde daha pratik hale geliyor ve hem zaman hem de sonuç alınması adına başarıyı getiriyor.
Düşünün Güney Kore’de Belediye Başkanı makam odasında sistemini kurmuş, şehrin her noktasına hakim olmuş, örneğin; Kar yağışından dolayı araçların yokuşu çıkamadığını gördüğü zaman, Belediye Başkanı anında o yolun ısıtma sistemini açabilmekte ve neticesinde Karın eriyip, araçların problemsiz şekilde yoluna devam ettiği gerçeği, hem yaşayanlar hem de bilimsel anlamda gerçek olan tespitlerden bir tanesi..
Bu durumun asayişe yardımcı olduğu, suç oranlarını azaltacağı, israfı azaltacağı, çeşmelerimizden temiz suyun akacağını, acil durumlarda itfaiyenin, ambulansın, akıllı trafik lambalarıyla trafik yoğunluğuna göre hareket ettiği ispat edilmiş, yaşanmış ve kanıtlanmıştır.
Peki, bizim Türkiye’miz de durum nasıl? Gelişmelerin olduğu net, fakat yeterli olmadığını da hepimiz biliyoruz.
Yakın zamanda Türkiye’nin en kalabalık şehri İstanbul’da ve bir çok şehirde geleneksel belediyecilik yönetim anlayışının sıkıntısını hep beraber gördük, yaşadık..
Şehrin merkezinde kardan yolların kilitlendiğini, 20 saate yakın vatandaşın araçlarında mahsur kaldıklarını, sağlık sıkıntılarının yaşandığını hep beraber gördük.
Vatandaşımız; medeni cesaretle akılcı taleplerde bulunacak, belediyeleri şehrin daha pratik, ortak akılla yöneltilmesi, şehir konforunun yükseltilmesi adına devamlı tazyik edecek, sözlü yazılı her ortamda, hukuki haklarını arayacak bir duruş sergilemesi olmazsa olmaz
Yaşam kalitesinin, standartlarının yükselmesini istiyorsak eğer, hepimiz doğru ve yerinde yapılması gerekenler tüm konular için, hukuki çerçevede samimiyetle akla, ilme, teknolojiye dayalı şekilde, “Akılı Şehir” modelleri ve yönetim anlayışını talep etmeye devam… Hürmetle