Günümüz, ömrümüz hayırla, sağlıkla, mutlulukla, birlik ve beraberlik ruhu içinde hep beraber “TÜRKİYE” diyerek geçsin dua ve temennisiyle yazıma başlamak istiyorum.

Hakikaten ülkemiz zor dönemeçlerden geçiyor. Coğrafyanın bir kader olduğunu hepimiz biliyoruz eyvallah.. Ama inanın ülkemiz konumu itibariyle, hep kontrol edilmeye çalışılan, zaptu rapt altına alınmak istenen, asla ve asla Tam ve Bağımsız bir ülke olması istenmeyen bir yere, özelliğe sahip..

Neler yaşadı bu ülkemiz, bu aziz milletimiz.. Çektiği sıkıntıları inancı gereği bir imtihan olarak gören bir inancın mensupları olmuştur bu necip millet.. Kendini bu gönül coğrafyanın, milletin, vatanın, bayrağın, devletin, değerlerin bir mensubu gören, aidiyet hisseden tüm vatan evlatlarına sonsuz teşekkürler..

Seçimle iktidara gelenleri; hazmedemeyen vesayetler, maalesef bu milletin inancına, değerlerine hasım kesilen gayri milli zihniyetli kesimler, millet iradesiyle seçilmiş Başbakanını, Bakanlarını dayanağı olmayan sebeplerle idam edip, milletin değerlerine aykırı tiplemeleri bu milletin başına getirip zulüm etmişlerdir. Feraset ve basiret sahibi bu millet bunlara asla fırsat vermeyecektir.

On yılda bir ihtilaller, milletin kahir ekseriyetle seçilmiş partisini kapatma davaları, milletin kılığına, kıyafetine, inancına ters uygulamalarla post modern darbe girişimleri, 15 Temmuz gibi hainlerce yapılan darbe girişimleri, yetmedi dövizle terbiye etmeye çalışmalar, tehditler, dış güçlerden yardım alacak kadar milletine, ülkesine yabancı, ülkenin yarısının oyunu alan partiyi ve liderini yok sayacak kadar haddi aşma söylemleri… Vallahi yazık!

Bu millet kendi içinden, kendi bağrından kopmuş, gücünü Hak adına halkından almış bir liderle 20 yıldır bu ülkeyi yönetiyor..

2002 öncesi sosyal, ekonomik, kültürel, siyası vb. bir çok konuda sınıfta kalmış bir Türkiye manzarasından, Ülkeyi ilk 10 ülke arasına girdirecek samimi çalışmaların, projelerin, yerli/milli hamlelerin öncülüğünü yapmıştır. Allah razı olsun.

Yukarıda arz ettiğim bir çok sıkıntı bugün sorun olmaktan çıkarılmıştır. Piyasalarda sıkıntılar var.. Onlara ne diyeceksiniz? Diye soran kardeşlerimi şu cevabı vermek isterim;

Evet, inanın sahada, mutfakta sıkıntılar var.. Ama bu sıkıntılar milleti için 7/24 çırpınan, gayret eden bir liderin istediği bir tablo olabilir mi? Mümkün mü?

Dünyada takdir edersiniz ki; üretim ve tedarik zincirlerinin kopmasıyla, stoklar erimiş, fiyatlar artmış, dolayısıyla fiyatlar artmıştır.

Bu durum küresel anlamda en güçlü devletleri sarsmış ve halen de sarsmaya devam etmektedir. ABD son 30 yılın en yüksek enflasyonunu yaşamakta, Avrupa ülkeleri hakeza..

Sayın Cumhurbaşkanımız Avrupa ülkeleri, ABD vb faizlerinin düşük olmasıyla yatırımların daha isabetli ve doğru olacağı, üretimi artıracağı, “Yüksek faiz, düşük kur” üretimi, yatırımı baltaladığı, Yeni EKONOMİK Modelin hem akla, hem tekniğe, hem inancımıza uygun düşeceğini her platformda dillendirmektedir.

Türkiye tarihi boyunca görülmemiş bir modele geçilmiş ve ortalama 20 günde Banka mevduatları TL bazda artış kaydetmiş, her gün ortalama 10 Milyar artarak an itibariyle 140 Milyarı da geçtiğini görebilmekteyiz. Türkçesi; TL değer kazanıyor, risk primimiz azalıyor, turizm açısından talep şimdiden % 70/80 civarında… Fahiş fiyatlarla mücadele başlamış olup, bunun yansımalarını hep beraber göreceğiz.

Peki beynelmilel alanda ve içimizdeki menfi anlamda ısrarla olumlu hamleleri görmemekte ısrar edenler ne diyor? Bana kalırsa çok yerinde olan bu Yerli Milli Ekonomik Modelin hep olumsuz yönden eleştiriye tabi tutarak, bir türlü gönüllerden indiremedikleri Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı karalayıp, olumsuz algı oluşturup, halk nezdinde kendilerine muhtaç bir hale dönüştürecek bir yönetim anlayışı istiyorlar.. Aziz Milletimiz her şeyi görüyor.. Siz ve aveneleriniz daha çok beklersiniz.. Hürmetle