Yeni Türkiye Ekonomi Modelinin; üretime dayalı, ihracat öncelikli, istihdama katkı sunucu, büyüme odaklı bir temele dayandığını ifade ederek yazıma başlamak istiyorum. Ülkemize, milletimize, muhataplarına hayırlar getirmesini temenni ediyorum.
Acil eylem planı çerçevesinde, ihtiyaca dayalı olarak yapılan düzenlemelerle hızlıca hayata geçirilen ve daha yeni olmasına rağmen, dersine iyi çalışılmış, faydasının görüleceği bir model olacağını şimdiden söylemek mümkün diyebiliriz.
Peki, bu Ekonomi modelinin başarılı olabilmesi adına orta ve uzun vadede yerine neler yapılması gerekmektedir? Gelin isterseniz bunları beraberce maddeler halinde arz edelim.
Dünyada küresel anlamda bir üretim tedarik zincirinin koptuğu, bu sıkıntıda Türkiye’nin önüne çıkan tarihi fırsatı değerlendirmek için küresel çapta üretimle tedarik merkezi olma potansiyelini öne çıkarılma niyetinin olduğunu görüyoruz.
Türkiye’ye Mahsus bir Ekonomi Modelle,Türkiye’nin lojistik alt yapısı, üretim kapasitesi, ihracat ve doğrudan yabancı yatırım çekme kabiliyetinden yararlanılacağını müşahede edebiliyoruz.
Temel hedeflere ulaşmak için öncelikli olarak makroekonomik istikrarı sağlanacağı, Yüksek katma değerli yatırımların teşvik edilip, üretim, ihracat ve istihdam artırılacağı, bu yöntemle cari açık sorununu kalıcı olarak çözüp, orta gelir tuzağını aşıp ve küresel anlamda, üst liglerde yer alan güçlü Bir Türkiye’nin hedeflendiğini gözlemleyip anlayabiliyoruz. Ayrıca,
Türkiye’nin kendine münhasır karşılıklı haklara saygı göstermek ve hukuk kapsamında kendini ispat etmiş bir özgürlükler ülkesi olması, serbest piyasa ekonomisinde edindiği deneyimler, hareketli ve enerjik bir dinamik ekonomisi ve güçlü iş dünyası gibi özelliklerinin olması etken olmuştur. “Makroekonomik İstikrar” zaten en önem arz eden ve dikkat çeken bir ifade olmuştur.
Üretime dayalı ihracat, öncelikli Ekonomi modelinin orta ve uzun vadede başarı sağlayabilmesi için, öncelikle makroekonomik istikrarın korunması adına bir takım acil eylem planlarından ve atılması gereken adımlardan müteşekkildir.
Atılan bu adımlar nelerdir? Ticaret dünyasını, işverenleri makro anlamda koruyacak, rahatlatacak adımlar…
Şirketlerin, yatırım fon ve ortaklıklarından elde edilen kar payları kurumlar vergisinden istisna edildiği, Temettü ödemeleri üzerindeki stopaj yüzde 15’ten yüzde 10’e indirildiği,
İhracatçı ve sanayi şirketleri için kurumlar vergisinden bir puan indirildiği %19
Devlet iç borçlanma senedi stopaj oranının, yüzde 10’dan yüzde 0’a düşürülerek tamamen kaldırıldığı,
Bireysel Emeklilik Sistemi(BES)’n deki devlet katkısı yüzde 25’ten yüzde 30’a çıkarıldığı gibi adımlar…
TEKNOLOJİ ODAKLI SANAYİ HAMLESİ ADIMLARI..
1- Mega endüstri bölgeleri kurulacağı, Elektrikli araç endüstrisi teşvik edileceği,
3- Sözleşmeli tarım uygulamalarına ilişkin münhasır kanun çıkarılacağı, Gıda bankacılığının teşvik edileceği,
5- Mesleği eğitim merkezleri güçlendirileceği, Sektörel beceri haritalarının çıkarılacağı,
7- Serbest piyasa ekonomisi, finansal serbestlik ve serbest kambiyo rejimine tam bağlılıktan kesinlikle vazgeçilmeyeceği,
8- Ekonomi politikalarının daha şeffaf ve öngörülebilir olacağı,
9- Dengeli ve sürdürülebilir bir maliye politikası uygulanacağı,
10- Piyasalardaki oynaklığın azaltılmasına yönelik olarak gereken makro-ihtiyati yani ne olur ne olmazlara karşı tedbirler alınacağı,
11- Piyasa beklentisi iyileştirilerek reel sektörün önünü daha net görmesinin sağlanacağı ki bu konuda hakikaten belirsizliklerin giderilmesi adına çok anlamlı olacağını görebiliyoruz.
12- Katma değeri yüksek üretim ve yatırım yapan; verimlilik odaklı büyümeyi tetikleyen ulusal ve küresel ölçekte talep gören veya görmesi beklenen ürün ve hizmetleri üreten sektör ve firmalar (Togg, çip ve savunma sanayiinde faaliyet gösteren stratejik şirketler, Savaş Uçakları, Savunma Sanayi Ürünleri, Havacılık Sanayi Ürünleri, Otomotiv Sanayi Ürünleri ve CNC Sanayi Ürünleri vb..) öncelikli destekleneceğini,
13- Enerji, savunma sanayii, havacılık ve ilaç gibi stratejik sektörler ile tarım ve hayvancılık gibi yaşamsal öneme sahip sektörlere kredide öncelik tanınacağı, Küresel iklim değişikliğinin etkileri dikkate alınarak yenilikçi tarım projeleri destekleneceği,
15- Cari işlemler dengesine olumlu katkı sağlayan turizm sektöründe ülkemizin marka haline gelmesi için değişen tüketici eğilimleri ve teknolojik gelişmelerde dikkate alınarak alternatif turizm ürünleri belirlenip, farklı ülkeler tespit edilerek potansiyel artırılacağı,
16- Yatırım teşviki kapsamında kredi verilip ve kefalet sağlanacağı,
17- KİT’lerden elde edilen ve bütçeye aktarılan gelir paylarına endeksli olarak çıkarılabilecek kamu borçlanma senetleri, yatırımcıların döviz yerine TL bazlı varlıklara olan yönelimini artıracak ve ters dolarizasyonu teşvik edeceği,
18- Proje bankacılığıyla bankaların kredi tahsisi ve izlenmesine ilişkin uluslararası standartlara uygun sistemlerin kurulması, veriye, risk analizine ve bilgiyi dayalı kredi kullandırılması sağlanacağı (bu hamle yıllardır naçizane talep ettiğim, üst düzey bürokratlara ve siyasetçilere teklif ettiğim, mutlaka ama mutlaka dikkate alınması gerekir dediğim bir hamle, gelişme)
19- Yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması teşvik edilip, Katma Değer Vergisi (KDV) mevzuatının sadeleştirileceği,
Hep Birlikte “Söz konusu TÜRKİYE olunca, her şeyin teferruat olduğu şuuruyla, Halka hizmetin Halka hizmet olduğu düsturuyla” nice başarılara… Samimiyetle, sabırla, ortak akılla, 2023 ve daha nice hedeflere ulaşılacağına inancımızı asla kaybetmeyelim. Hürmetle..