Başarılı kişiler her zaman insanların ilgisini çekmiştir. Hayatımızda bizlere hep birileri örnek gösterildi. Hatırlayın; ‘Eğer böyle yaparsan şöyle olur’ cümleleri ile büyümedik mi? Başarının tesadüf olduğunu savunanda çok tabi! Şans ile ayrılmalı başarı… Kime göre başarı, kimine göre değil. Her bireyin kendine örnek rol model aldığı biri olmalı, o noktaya veya hedefe geldiğinde ise örnek alınan kişi değişmeli, değişmeli ki başarı kaçınılmaz olsun. Tesadüf yoktur başarıda, emek vardır, çaba vardır, gayret vardır… Kişi istediği yere gelene kadar birçok kez denemiştir şansını, pes etmek yoktur. Çünkü vazgeçmek başarının düşmanıdır.

Bir bebek yürüyene kadar çok kez düşmüştür, öyle değil mi? Sizce düştüğünde bir daha ayağa kalkmayı denemese yürüyebilir miydi? Çocukken var olan duygularımız insanların ne düşündüğünü dert etmeden bize destek olurken, yetişkin olduğumuzda utanır, sıkılır hatta daha kolay vazgeçeriz. Bir bebekteki özgüven ve azim ile atılan adımlar, bebek büyüdüğünde ‘el âlem ne der’ ile cesaretsiz adımlara dönüşüyor. İlk olarak farkındalığımızı tam da bu noktada arttırmalıyız. Ardından yapılması gerekenler sırası ile yapıldığında istenilen şeye sahip olmak kaçınılmazdır.

Başlamak için neden gerekli her şeyden önce, bir nedeni olanın amacı belli olur. Amaç; uğrunda sorumluluk bilincini gerekli kılar. Böylece öz disiplin ile sorumluluklar tek tek ele alınır. Bu yüzden kişi ‘zaman yönetimi’ yapmak zorunda kalır. Verimli kullandığında yararına olan ve herkesin eşit sahip olduğu tek şeyin yani ‘zamanın’ kıymeti artık paha biçilmezdir. Bilgilenmek için okumak, okudukça donanımlı olmak beraberinde sürece eşlik eder. Risk almaktan korkmadan atılan adımlar izler yolunu. Düşünce korkup bırakmak yerine, yeniden deneyip hatayı düzeltmeye çabalar kişi. Sevilen şey yorsa bile en büyük ödül olduğunu bilir yaşayan kişi.

İstikrarlı adımların sonu selamettir. Var gücünle istediğinde olmayan nedir, elindeyse? Çevrede önemli tabi, seni yolundan etmeyen kişilerle dolu etrafın, motivasyon kaynaklarındır. Motivasyon demişken; Harvard’lı ünlü psikolog McClelland, başarılı kişilerle daha az başarılı olanları karşılaştırmış, başarıyı belirleyen özellikleri bulmaya çalışmıştır. McClelland’ın uzun yıllar sürdürdüğü çalışmalar sonucunda, başarılı kişileri diğerlerinden ayırt eden şeyin başarı motivasyonunun olduğu görülmüştür.

ANNE-BABALAR DİKKAT!

Başarı kökeninde tesadüflerin olmadığı gerçeğini birçok çalışma desteklemektedir. Özellikle ebeveynler çocuklarının başarılı olmalarına destek olabilirler. Peki, nasıl?

• Anne-babalar çocuklarını cesaretlendirmeli ve kendi başına bir şeyler yapmasına teşvik etmelidir. Cesaretlendirici anne-babaların çocukları adım atma konusunda daha özgüvenli davranışlar sergileyip, risk alırlar. Böylece yeni şeyler denemekten çekinmezler. Bu koşullarda büyüyen çocuklar ileri yaşlarda da başarı yönelimi yüksek yetişkinler olarak yüksek hedefler koymakta daha cesaretlidirler.

• Anne-babalar çocuklarına 'otoriter bir tutum’ ile yaklaşmamalı, onu desteklemelidir. Eğer bir çocuk desteklenir ve söz hakkı olduğuna inanarak büyürse, kendilerine güven duymaya başlarlar. Dolayısıyla girişim yapma konusunda pasif olmayan çocuğun başarı oranı daha yüksektir.

• Anne-babalar çocuklarına sürekli ‘yapma, hayır, sen ne anlarsın’ gibi kelimeler kullanmamalıdır. Aksi halde çocuğun yapabileceği bir şeyi yapamayacağına dair inanç geliştirmesine sebep olurlar.

• Anne-babalar çocuklarının eğitimlerini desteklemeli, olanak ve fırsatlarını arttırmalıdır. Çünkü olanak ve fırsatların yetersizliği, bir süre sonra çocukların başarı düzeylerinde düşmeye neden olabilmektedir.