Kadın erkek ilişkilerinde zorlanılan en önemli konulardan biri; ‘Neyi yapıp, neyi yapmamalıyım?’ sorusunun cevabıdır. Her ilişki kendi içinde dinamiklere ayrılır ve her ilişkide kurulan birçok bağ vardır.
İnsan evleneceği adamı ya da kadını seçerken kurduğu bağların kendisi için ne kadar önem arz ettiğine bakar. Bağ kurmak demişken; ilişki demek yalnızca karı-koca, partner olmak demek değildir. Kurulan bağlar; yeri geldiğinde anne, baba, abi, kız kardeş, dost, en yakın arkadaş…
Özellikle de bir ilişki bittiğinde tüm bu bağlar aynı anda koparılamadığından, eşe ya da sevgiliye karşı bir duygu beslenildiğinden süreç iyice çıkmaza girer. ‘Ben onsuz şimdi ne yapacağım?’ diyen bir kişinin sorgulaması gereken ilk şey, kurduğu bağın hangisinden koparken en çok zorlandığının cevabıdır! İlişki denildiğinde akla arkadaşlık ilişkileri de gelmelidir. Çünkü orada da bir bağ vardır…
Kişinin kendi ile algısı ne kadar farkındalık içeriyorsa karşı tarafla o kadar sağlam ilişki kurmaya hazırdır. Özgüvensiz, değersiz, yetersiz ya da kusurlu hisseden bir birey bu anlamda radarlarını açtığından, oluşacak en ufak bir olumsuzluk örneğine fazlaca kafa yoracaktır. Kendi ile ilgili olan bu sorun artık ilişkinin sorunu haline gelmiştir. Her bir davranışı kendine özgü yapılan bir ‘hakarete’ yorması ise an meselesidir. Ruh halin ne kadar iyi ise kurduğun bağlarında bir o kadar iyi olacaktır. İyi ruh halinde olduğunuzu düşünerek yapmamanız gerekenler şu şekilde sıralanıyor:
• Sürekli partner ile bir şeyler yapmak için çabalamayın. Kendi başınıza vakit geçirdiğiniz bir alanın olması şart. Böylece bir araya geldiğinizde konuşacak konularınız da birikmiş olur.
• Her şeye ‘evet’ demeyin. ‘Hayır’ kelimesi sizin sınırlarınız olduğu anlamına gelir. Yani yönetilemeyen bir birey olmanız karşı tarafın sizi daha cazip görmesini sağlar.
• Asla yalan söylemeyin. Unutmayın yalanın rengi olmaz. ‘Beyaz yalan’ şeklinde düşünülen bir şey sürecinizi noktalamanıza neden olabilir.
• ‘Sen dili’ ile iletişime geçmeyin. ‘Ben dilini’ kullanın. Sen dili suçlayıcı bir dildir, yani karşı tarafı suçladığınız için kendisini savunmak isteyeceğinden tartışmalar son bulmaz. Daha da alevlenir. Ama ben dili kendi duygunuzu ifade edeceğinden karşı tarafı düşündürür ve rahatsız etmez aksine düzelmesine olanak sağlar.
• Aldatmayın… Her zaman empati kurun. O size bunu yapsa ne hissederdiniz? Ortada bir aldatma varsa yolunda gitmeyen bir şeyler var demektir. Yolunda gitmeyen gerçeklerle yüzleşin. Unutmayın ki aldatma da bir yüzleşme sürecinden kaçma eyleminin sonucudur.
• Sürekli pişmanlıklarınızı düşünmeyin. Hata bir insanın yapabileceği bir şeydir. Önemli olan hatalardan ders çıkarmaktır. Pişmanlıklar yerine akla ‘telafi için şimdi ne yapmalıyım’ gelmelidir.
• Partnerinize onun sevgi dilinden konuşun. Sevgi dilleri; onay, kaliteli vakit geçirmek, hediye almak, hizmet etmek ve fiziksel temastır. Bu 5 sevgi dilinden hangisi sizin ve hangisi onun dili, bulun. Kişiler karşısındaki bireyin dilinden ona konuşursa karşı taraf da sevildiğini anlar.
• Eski ilişkileriniz ile asla kıyaslamayın ve onun hakkında olumlu ya da olumsuz bir şeyler anlatmayın. Unutmayın ki her an bir saniye sonra geçmiş olacak. Bir başkasını size kötüleyen sizi de bir gün başkasına kötüleyebilir ya da kıyaslayabilir. Ne olursa olsun geçmişe saygı duymak gerek. Geçmişe saygınız yoksa kendinize olmalı!
• İlişkiniz bitse bile gösterdiğiniz tavır insanca duygulara zarar vermeyen şekilde olmalıdır. İnsan tarafınızı her zaman koruyun.
• Partnerinizi eleştirmeyin. Eleştirinin dozu fazla gelirse öfke duygusu gelişebilir. Hem ilişkiden soğur hem de mutsuz olur.
• Kalıplar içinde yaşamayın. İlişkiniz monotonlaşmamalı aksine sürprizlerle dolu olursa partnerinizi şaşırtıp heyecanlandırmış olursunuz.
• Birbirinize yük olmayın. Sorumluluklarınızı yerine getirmeniz halinde her kişi partnerine destektir.