Son peygamber, maddiyatın Müslümanlar için fitne kaynağı olacağını 14 asır kadar önce haber vermiş. Bizler bu girdabın içine ne kadar düşmekteyiz? Bu da hepimizin bilip, rahatsız olduğu ve çözemediği bir karmaşa. Bu yüzden alışveriş konusunda çok dikkatli olunmalı, bu fitneye düşmemeli. “Her ümmetin bir fitnesi vardır. Benim ümmetimin fitnesi maldır.” (Tırmızi, Zühd 19)
Küçük esnafımızın iyi yönleri var; esnaftan alışverişin, kendine has sıcak bir havası mevcut. İnsanlar, tanıdıkları dürüst esnafı tercih etmekte alışveriş için. Bazılarında veresiye usulü ve defter tutma işlevi devam etmekte. Esnaftan alışverişin, bu gibi başka avantajları da bulunmakta.
Bazı esnaflarımız, “Müşteri velinimettir” ilkesine uymamaktalar. Galiba insanları, "aldatabilecekleri müşteriler" ve "normal müşteriler" gibi sınıflara ayırmaktalar; tabi kendi akıllarınca. Bu tip esnaflar o yörenin yabancısı olan veya yumuşak yüzlü, deyim yerindeyse gözüne kestirdikleri müşterileri aldatma peşindeler. Bu arada, sadece günü kurtardıklarının ve müşterilerini kaçırdıklarının farkında değiller; ya da umursamıyorlar bu durumu.
Bir de “tok satıcı” ve “yüzü sirke satan” diye adlandırılan esnaf çeşitleri var. Bu esnaflar da müşteriyi iten esnaf tiplerinden. Bunlar da günümüzde unutulmaya yüz tutmuşlardan. Tabi çoğunlukla kendi olumsuz davranışları sonucu gerçekleşen bir “unutuluş” bu.
Eski İşhanlarının yerini, devasa AVM’ler almış günümüzde. AVM‘lerde, farklı sektörlerden çok sayıda mağaza mevcut. AVM’ler modern görünümleri ile insanları cezbetmekte. Bu kuruluşlar, tek fiyat uygulamakta ve pazarlığa girmemekteler; üstelik herkese karşı (Evet, pazarlık belki sünnet ama art niyet taşımadıkça!!!). İnsanlar, buralarda fahiş fiyat ödemeyi “kazık yemek” olarak değerlendirmemekte. Çünkü ürünlerde yüksek veya alçak fiyatlandırma süreci, herkes için aynı işlemekte. Kimse, enayi durumuna düşüp, kendisini kötü hissetmek istememekte. Üstelik AVM’ler kaliteli ürünlerin belirgin adresi olarak görülmekte.
Bu profesyonel ortamlarda, mağaza sahipleri ve çalışanlar çok dikkatli davranmak zorunda olduklarının bilincinde. Bu merkezlerin hata yapma ihtimali oldukça düşük; çünkü kurumsallar ve denetlenmekteler. AVM’ler, diğer esnaflara göre daha adil işleyişe sahip görünüyor. Herkese aynı tutum!.. Küçük esnaf ta zaman zaman bu devasa işletmelerin cazibesine kapılıp alışverişe gitmekte oralara. Günümüzde AVM’ler müşteri ayrımı yapmadığından, oralardan alışveriş yapmak daha mantıklı gözüküyor çoğumuza. AVM’ler aynı zamanda birer yaşam merkezi işlevini de yerine getiriyor. Çünkü, insanlar burada eğlenceli vakit geçiriyor, türlü türlü etkinliklere katılıyor ve her türlü ihtiyaçlarını giderebiliyorlar.
Küçük esnaf ve AVM’lerin avantajları birbirlerinden farklı. Ancak profesyonelleşememiş bazı küçük esnaflar her anlamda çok gerideler. AVM’ leri üstün kılan asıl önemli özellik, bu alandaki ustalaşmaları gibi görünüyor. Tabi AVM’lerin ustalıkları ara ara ticaret hilelerine de yansıtılmakta! İnsanlarımız bunu hissedememekteler bile. Ancak yine de artı yönleri ağır basmakta bu yapıların.
Aslında esnafımızın değerini kaybetmesinin veya yok olmasının, çok sayıda olumsuz etkisi var bizlere; öncelikle ticaretimiz çok renkliliğini kaybetmekte bu süreçte. Özellikle bu sağlıksız işleyişten sorumlu olan bir kısım esnafımız; telafi için kendisini mercek altına almalı, hatalarını birer birer sorgulamalı. Onlar, müşteriye göre mal kalitesi ve fiyat belirleme huyundan vaz geçmeli. Aksi taktirde, günümüz ekonomi çarkının içinde kaybolup gideceğini hesaplamalı. Belki de onların gelecekteki ilkeli davranışları, önyargıların yıkılmasına sebep olacak; kendileri de önlerini daha rahat görebilecekler. Tıpkı sınırlı sayıdaki dürüst ve vizyon sahibi esnafımızda da olduğu gibi… “İnsanların güvenini kaybetmektense, para kaybetmeyi tercih ederim.” Robert BOSCH.