Halk arasında, takıntı hastalığı olarak da bilinen obsesif kompulsif bozukluk (OKB) varlığında kişi, obsesif düşüncelerinden kaynaklanan anksiyete ve stres seviyesini azaltmak için kendini tekrarlamak zorunda hisseder. Tekrarlayan düşünce ve davranışlarla karakterize olan hastalığın en belirgin özelliği, kişinin zamanını boşa harcamasına yol açacak düzeyde, zihnini devamlı olarak meşgul eden düşünceleri eyleme dökmesidir.Bazı kişilerde hastalık kapmaktan korkma şeklinde oluşan obsesyon, sürekli el yıkamak olarak eyleme dökülürken bazılarında ocak ve ütü gibi aletleri kapatıp kapatmadığını tekrar tekrar kontrol etme şeklinde görülür. Çocukluk çağlarında başlayabilen obsesif kompulsif bozukluk, oldukça ağır seyredebilen bir bozukluktur. Farklı bir deyişle OKB, çoğunlukla 7 ila 12 yaşında başlar. Çocukluk döneminde erkeklerde daha sık görülen obsesif kompulsif bozukluk, ergenlik dönemine gelindiğinde kadın ve erkek cinsiyetinde aynı oranda görülür.Kişiler bu durumun normal olmadığını bildiği hâlde endişe ve takıntılarına devam eder.Obsesyon olarak bilinen takıntılı olma hâli, kişinin zihninden atamadığı fikir, düşünce ve / veya dürtü olarak tanımlanabilir. Kişinin kendi isteği dışında aklına gelen bu durum, kendisi tarafından mantıksız bulunsa da kişi, bu düşüncelerden uzaklaşamaz.Bazı durumlarda kişi, aracının kapısını kilitlediğinden emin olmak için 3-4 kez evinden aşağı inebilir. Bazı kişilerin ise dokunma ile ilgili kompulsiyonları bulunur. Bu durumda kişi eylemlerinden önce kendince önemli olan bir nesneye dokunma ihtiyacı duyar. Kişinin yaşam kalitesinin bir hayli düşmesine neden olan bu durum, zaman zaman kişinin yaşamsal aktivitelerini dahi etkileyebilir.
Obsesif Kompulsif Bozukluk Nedenleri Nelerdir?
Obsesif kompulsif bozukluğun neden kaynaklandığı tam olarak bilinmese de genetik nedenler, çocukluk çağı travmaları, kişilik özellikleri ve serotonin düzensizliği gibi faktörlerin hastalığın gelişimini tetiklediği düşünülür. Obsesif kompulsif bozukluk olan kişilerin çoğunlukla birinci derece yakınlarında da OKB öyküsü bulunur. Çocukluk döneminde yaşanan cinsel istismar, taciz, ebeveynin kaybedilmesi ve / veya aile içi şiddet gibi travmaların, obsesif kompulsif bozukluğun erken çocukluk döneminde ortaya çıkmasında önemli bir rolü olduğu düşünülür. Kişinin, kuralcı, ayrıntıcı, mükemmeliyetçi ya da titiz olması gibi kişilik özelliklerine sahip olması da kişinin OKB'ye yatkınlığını arttıran etkenlerdendir.Serotoninin düşük miktarda bulunmasının obsesif kompulsif bozukluğa yol açtığı düşünülür
Obsesif Kompulsif Bozukluk Nasıl Tedavi Edilir?
Bilişsel davranış terapisi ile kişinin düşüncelerinin ve eylemlerinin önlenmesi için altta yatan korku gibi duygularla kişinin yüzleşmesi sağlanır. Böylece kişinin takıntılı davranışlarından uzaklaştırılması sağlanır.
Çoğunlukla haftalık periyotlarda yapılan terapi seansları yaklaşık olarak 12 ila 20 seans boyunca devam eder. Seans boyunca yapılan çalışmaların, gündelik hayatta da uygulanması, terapinin başarı şansını arttırır. Obsesif kompulsif bozukluk tedavisi ile kişinin yaşam kalitesi artar. Buna bağlı olarak kişinin sosyal ve meslek hayatı da önemli ölçüde düzelir.