Çocuğumla nasıl ilişki kurmalıyım? 

Eğer şu saniye bilseydiniz ki, işyerinde kendinizi gösteremiyor olma sebebinizde annenizin izi var. Ya da her yeni başlayan ilişkinin ardından içinize dolan ‘ya beni bırakıp giderse’ şüphelerinin altında babanızın imzası var. Nasıl hissederdiniz?

Ebeveyn olmak demek çocukların hayatında değişmesi çok zor olan yeni pencereler inşa etmek demektir. Sizin, onun küçük bedeninden dünyayı görüp algılayacağı manzarada oldukça büyük bir payınız var. Öyle ki günlük hayatta, olumlu ve olumsuz yönde verdiğimiz çoğu kararda ailemizin çizdiği o çerçeve etkili oluyor. Erken çocukluk dönemi tahmin edilenden daha fazla etkiliyor! Bu yüzden önce şu soruyu cevaplamanızı istiyorum: Çocuğumun hayatını nasıl etkilediğimin gerçekten farkında mıyım?

Çocuk ve ebeveyn ilişkisi çok önemlidir ve çocukluk yaşantıları yetişkinlik yaşantısının temelini oluşturmaktadır. Erken çocukluk dönemi olarak bilinen özellikle 0-6 yaş arasında karşılanmayan temel duygusal ihtiyaçlar ve olumsuz yaşantılar sonucunda, bireylerin hayatlarını şekillendiren ve yetişkinlik yaşamını etkileyen şemalar oluşmaktadır. Şemalar, insanların zihinsel olarak kesin ve değişmez olarak algıladıkları durumları ve çıkarımları ifade eden oldukça kapsamlı ve önemli bir kavramdır. Bu yazıda şema terapiyi ele alıyor olmayacağım. Teorik yönüyle ilgilenenler kaynak önerilerimi yazının sonunda bulabilirler.

Şemaları teorik yanını bir kenara bırakarak en kısa ve yalın haliyle söyle tanımlayabiliriz. Bireylerin hep bir kısır döngüde kaldıklarını hissettikleri, evrensel ortak problemler ve bu problemlerin altında yatan temel ihtiyaçlardır. Bu karşılanmayan ihtiyaçlar kişinin çocukluk hayatında ona işlevsellik kazandırmış olmasına rağmen yetişkinlik hayatında kişiler arası ilişkilerini, uyumlarını bozan sorun alanlarının oluşmasına neden olur.